Bugün 22 Şubat Cuma, Türk futbolunun kara günlerinden...
Ağzımızdan düşmüyor, o büyük derbiler, van Persie’ler, Drogba’lar, Guti’ler... Anlatıyoruz birbirimize; ne maçtı ama 2 kırmızı kart, sahaya giren taraftarlar, VAR’a gidip pozisyonu izleyipte yanlış karar veren hakemlerimizi. Türk Milli Takımımızın başında 65 yaşında futbola artık doymuş bir Romen vardı, diyordu ki: “Türk futbolunun en büyük sorunu yabancı futbolcu sınırının olmamasıdır. Diye açıklama yapan bir Milli Takım teknik direktörüne sahiptik, nihayet görevinden alındı. Herkes görüyor ki yabancı kuralı geldikten sonra Avrupa’ya sattığımız futbolcularımız ya da ürettiğimiz Türk futbolcularımız, herkesin malumudur. Bir takımımız 2000’de UEFA Kupası şampiyonluğu yaşadı, diğer ikisi de UEFA Kupasında yarı final ve çeyrek final yaşadı. Şampiyonlar Ligi’nde bir takımımız çeyrek final başarısı yaşadı. Bir Türk takımımız ilk defa Şampiyonlar Ligi gruplarından namağlup lider olarak bir üst tura çıktı. Bu bahsettiğim başarılar 2000 ve 2019 dönemine ait başarılarımız, neredeyse 20 sene oldu. 2016 Avrupa Şampiyonasına gittik, bana göre rezil olduk ve ülkemize döndük. Futbolcularımız ıslıklandı, prim konuları göz önümüze serildi. Utanılacak bir durumdur, yine kendi görüşüm; keşke hiç gitmeseydik. Bu süreçte çok yıprandık, Türk futbolu çok yara aldı. Bazı Türk futbolcularımız Milli Takımı bıraktı ve bırakma noktasına geldi. Bizi bölen yine biziz. Anlayamıyorum, bir Türk takımını Nisan ayına kadar Avrupa’ya taşıyamıyoruz, izleyemiyoruz. 22 Şubat 2019, Avrupa’da yarışta kalan bir tane takımımız bile yok. Anlayacağınız anamızın ligine döndük, o çok büyüttüğümüz lige...
Bu sene umarım milat olur, 2020’den itibaren Türk futbolu, kulüplerimiz umarım iyi yönetilir. Yine umuyorum, donanımlı, bilgili, deneyimli, futbola ve başarıya aç kişiler en tepeye çıkar. Ekonomik anlamda resmen bir batağın içerindeyiz, neler yapmamız gerek, nelerin eskisi gibi olmaması gerek bunun bilincinde olmamız gerek. 30-32 yaşındaki futbolculara 4-5 milyon euro vermeye devam edersek bu kulüplerimiz nasıl ayağa kalkacak? Kulüplerimiz ne zaman ekonomik bağımsızlığa kavuşacaklar? Şu haldeyken hala futbolumuzu savunmaya devam mı edeceğiz? Yoksa hala kavgalı-kargaşalı derbilerimizi mi savunur olacağız. Biz ne zaman Florentino Luis’ler, Joao Felix’leri üretip onlara “ilk 11de şans vereceğiz?” Kulüplerimiz 5 sene Avrupa’ya gitmesin ama doğru yönetilelim, bilgili kişileri en tepeye çıkartalım.
2020 bir milat olsun, olmalı...
Yorumlar
Yorum Gönder