Coutinholu Barça - van Dijkli Liverpool

Bu transferler, kısaca şimdiye kadar devre arası transfer döneminin özeti denilebilir.Transfer döneminin açılmasıyla birçok kulüp, ihtiyacı olan transferi gerçekleştirmeye başladı.

O, çok konuşulan Virgil van Dijk, sonunda Liverpool’a transfer oldu. Hem de Merseyside derbisinde gol bile attı. İlk denemesinde olmamıştı, ikinci kez denedi ve fileleri sarstı. Liverpool taraftarları bu gole çılgınca sevindi. Kuşkusuz ilk maçında bu kadar etkili olacağını kimse beklemiyordu.Özellikle kendinden emin bir şekilde; bastığı yere emin basması ve soğukkanlı bir şekilde sağdan sola, soldan sağa uzun toplar atacağını bizzat ben tahmin etmiyordum.Şimdi diyeceksiniz; ‘’Profesyonel bir futbolcu tabiî ki soğukkanlı olacak.’’ Tabiî ki anlıyorum sizi ancak bu transfer pat diye olmadı. Bunun bir bekleme süreci oldu, özellikle de Liverpool taraftarı ve Dijk için. Bu yüzden futbolcu ister istemez biraz çekinir diyordum; ancak maçın en iyisiydi. 

İlerleyen senelerde Dijk’i buralarda daha çok göreceğimizi düşünüyorum. Çok kaliteli bir futbolcu. Liverpool Dijk için Southampton’a 85 Milyon Euro ödedi. Şahsen ne az, ne de çok bir bonservis bedeli olduğunu düşünüyorum. Piyasaya bakıldığında Avrupa’da iyi bir futbolcu için normal bir bonservis bedeli.

Ayrıca Liverpool ve Southampton’un ilişkisi de enteresan. Liverpool son 4 yılda Southampton futbolcularına toplam 170 Milyon Sterlin ödemiş. Enteresan. Ülkemizde Trabzonspor ve Bursaspor’da üç büyüklere böyle futbolcu gönderiyordu. En son Fenerbahçe, Bursaspor’dan Fernandao, Ozan ve Şener’i alınca artık Bursaspor taraftarı yönetime ve Fenerbahçe’ye tepki göstermişti. Bunu Bundesliga’da Bayern, Dortmund’a yapıyor. Mario Götze- Hummels örnekleri var. Baş ve Başaltı takımlar arasında yapılan transferler artık normal haline geldi. Bayern Münih – Borussia Dortmund örneği çok uç ve çok doğru bir örnek sanırım. Senelerdir bu böyle aslında.Her neyse, Dijk te kalmıştık. Everton derbisinde ki galibiyeti getiren golüyle Liverpool taraftarının gönlünde şimdiden yer edindi.

 Everton derken Cenk Tosun’u da söylemeden geçmek büyük ayıp olur. Everton, net 22 Milyon Euro
bonservis bedeli ile Cenk Tosun’u kadrosuna kattı. Gururlandık, çok mutlu olduk. Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı herkes bu transferden ötürü çok mutlu oldu. Cenk Tosunun Everton da çok başarılı olacağını düşünüyorum, Liverpool derbisinde görüldüğü üzere Evertonun bir santrfora ihtiyacı var. Lewin genç ve yetenekli bir santrfor ancak Evertonun golcüsü değil. Cenk oraya cuk gibi oturur. Rooney, Sigurdsson ile birlikte güzel bir ekip olacaklarına inanıyorum. Tek temennim bu yönde. Türk futbolcu açısından muhteşem bir transfer ancak bu transferlerin devam etmesi çok önemli. 3-5 senede bir tane Cenk değil de, 5 tane Cenk çıkarırsak Dünya Futbolunda söz sahibi olan ülkeler arasında gireceğimizden şüphem yok. Düşünsenize Cenk’in Alman ve İtalyan futbolcu olduğunu? Kapı en az 30 Milyon Euro’dan açılırdı. Abartmıyorum, devre arasında etkili bir santrfor transfer edebilmeniz için bu paraları gözden çıkartmanız gerekiyor.

Gelelim Coutinholu Barçaya. Virgil van Dijk gibi bu transfer de çok bekleniyordu. Görüşmeler oldu,
Liverpool bonservisinde sorun çıkarttı, geldi-gelecek derken sonunda Brezilyalı yıldız Barcelona’ya transfer oldu. Xavi-İniesta ikilisinden sonra orta sahada bir türlü istediğini yapamayan Katalan ekibi, sonunda turnayı gözünden vurdu. Hele ki Real Madrid ile arayı bu kadar açmışken, bu transfer ile birçok otorite tarafından Barcelona şimdiden şampiyon ilan edildi. Düşünüyorum da Neymar ve Coutinho aynı takımda olsaydı muhteşem olmaz mıydı? Brezilya Milli Takımında onları izlemekten büyük keyif alıyordum.Messi-Neymar-Suarez-Coutinho çok farklı bir takım olurdu. Barcelona hangi transferi yapsa orta sahasını kuvvetlendirir denilse kesinlikle Coutinho derdim. Oyun anlayışı, beraber oynayacak olduğu futbolcuların ona uygun oluşu…

Real Madrid’in 1 maçı eksik ve Barcelona’dan tam 16 puan geride. Bu transferle beraber Katalan ekibi rüzgarı arkasına alır ve rahat bir şampiyonluk yaşar.Coutinho’nun bonservis bedelini söylemedim değil mi? Tam 160 Milyon Euro…

Dudak uçuklatacak tarzdan…

Tabii bize göre dudak uçuklatacak tarzdan, Barça en son Neymar’ı Paris’e 222 Milyon Euro gibi astronomik bir bedele sattı. Dünya Futbolunda söz sahibi olmak istiyorsak futbolcu yetiştirip, ihraç etmeliyiz. Söylerken biraz kolay evet, ancak işte yapılan transferleri tabiî ki ödenen bonservisleri görüyorsunuz. Cenk-Arda ile kalmamalı, hala 30-35 yaşındaki futbolculara bonservis bedeli ödemekten vazgeçmeliyiz. Kurtuluş reçetesi bu, çok net…

Diego Costa Atletico Madrid’de…

Golcü futbolcu 16/17 sezonunda Chelsea’de 48 maçta 22 gol, 6 asistlik bir performans sergilemişti.Ara transfer döneminde 66 Milyon Euro bonservis bedeli ile yuvasına dönen Costa, çıktığı 2 maçta 2 gol atmayı başardı. Getafe maçında gol attıktan sonra sevinirken kırmızı kart görmesi de onu Diego Costa yapar cinsten…

Atletico Madrid, Barcelona’dan tam 9 puan geride, bu transferle beraber gol yollarında çok daha etkili bir Atletico göreceğimizi düşünüyorum. Şampiyonluk neden olmasın?